İnstagram 

Hepimiz kabul edelim ki sosyal paylaşım sitelerinden illaki en az birini kullanıyoruz. Bazıları için facebook, bazlıları için twitter, bazıları içinse instagram vazgeçilmez.

PEKİ SİZ HANGİSİNİ KULLANIYORSUNUZ?

Ben hepsini tek tek denedim. İlk facebook sonra twitter en sonunda instagram. içlerinde en sevdiğim instagram. Facebook heabımı iki ya da ü yıl önce dondurdum.Twittera neredeyse bakmıyorum. Hep instagramdayım. Çünkü fotoğraf çekmeyi insanlarla paylaşmayı seviyorum. Evet facebookta'da fotoğraf paylaşılabilir. Fakat ben takip ettiğim insanların paylaştığı durum yazılarını, şarkıları, videoları görmek istemiyorum. Onun için instagram vazgeçilmezim. Hem bu gün X kişisinin doğum günü gibi bildirimlerde gelmiyor.
Bu arada beni instagram takip etmek isterseniz https://www.instagram.com/brkn_ertrgn adresinden takip edebilirsiniz.

Ayrıca sizin yorumlarınıza ihtiyacım var. Yazılarım iyi mi , kötü mü ? Bunları sizden duymaya ihtiyacım var. barkin_ertrgn@hotmail.com mail adresim mail atabilirsiniz.
Şimdiden teşekkür ederim.

              Hagios Stephanos – Hinolakkos Kilisesi

Tirilye'ye bir gün uğrarsanız illaki göreceğiniz bir yapı.

Şu anda cami olarak kullanılıyor. Şimdiki adıyla Fatih Camii fakat bundan yıllar önce Hagios Stephanos kilisesiymiş. 610-850 yılları arasından günümüze kadar hala dış görünüş olarak kilise özelliğini korumaktadır. Her Tirilye'ye gittiğimde önünden geçerim. Biraz araştırma yaptım bu kilise ile ilgili. Tarihi bilgilerini filan geçiyorum. Eğer biraz detay isterseniz 

 http://www.bursa.com.tr/mudanya-trilye-zeytinbagi-fatih-cami-st-stephanos-kilisesi-26617.html#.Vs2uWvmLTIU 

buradan ulaşabilirsiniz.

Beni en çok etkileyen özelliği ise hac şeklinde inşa edilmesi ve duvarlarına ilk resim yapılan kilise özelliği olması. 

 MUDANYA ŞÜKRÜ BEY YALISI

Öncelikle Allah bu yalının sahibine bol kazanç, bereket, sağlık, huzur, mutluluk versin. Bunu kesinlikle belirtmek istedim. Çünkü bu yalıda gözüm yok. Önünden geçtiğimde hasetlenmem yok. Çoğunlukla hafta sonlarını Mudanya'da geçiririz.Deniz kenarında yürüyüş yapmaya bayılıyorum. Her yürüyüşümde de bu yalının önünden geçiyorum. İlk geçişlerimde çok dikkatimi çekmezdi, zamanla internetten Mudanya'nın tarihi ile ilgili araştırma yaptığımda fark ettim.

Bu yalı için şöyle genel bilgi yazısı var ;

 1895 yılında inşa edilen, Osmanlı sivil mimarî örneği olan bu yapı 1987 yılında tam restorasyon görmüş olup Mudanya'nın tarihî tek yalısıdır. 

 

Hep merak etmişimdir içini acaba nasıl diye. Her önünden geçişinde hayallere dalıyorum.

 Böyle bir yalıda doğmuş olsaydım nasıl bir hayatım olurdu? 

Acaba içi nasıl dekore edilmiştir?

Ben yaşasaydım nasıl dekore ederdim?

.... Bunlar gibi bir sürü sorular hayaller . Bir ara restaurant olarak kullanıldı. Şimdiki durumunu bilmiyorum ama en büyük hayalim bir gün orayı satın alıp butik otel yapmak . 

ŞUBAT AYINDA NİSANI YAŞAMAK 

Çok şanslı olduğumu düşünüyorum hem dört hafta boyunca tatil yap hem de hava tam bahar havası. Çok güzel bir sömestır tatili geçirdim.Bol bol gezi, eğlence , yemek , uyku , dinlenme... Daha ne isterki insan bir tatilden. Tatilimi doyasıya yaşadım. Artık okul zamanı geldi. Yarın yolcuyum Allah kısmet ederse Isparta'ya dönüyorum. Vallahi okulu özlemedim dersem yalan olur. Neyse gelelim esas konumuza. Dün yürüyüş yaptım. Tek başıma kulaklıklar kulağımda saatlerce yürüdüm. Ağaçlardaki çiçekler dikkatimi çekti. Hava sıcak ama bu kadar çabuk ağaçların çiçek açması beklenir şey değil. Kendimi nisan ayında gibi hissettim. Havayı o kadar çok içime çektim ki nefes almanın da bir tadı olduğunun farkına vardım , içimden o kadar şanslıyım ki dedim hayattayım ve yaşıyorum. Bu güzel havayı soluyabiliyorum. Allah'ıma binlerce şükür.